Rise of Empires Ottoman dizisi konusu ve oyuncuları, yorumlar, imdb, ekşi, karakterler, ve dizi hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar. Osmanlı tarihinin en önemli noktalarından biri kabul edilen İstanbul’un Fethi bir kez daha ekranlara taşınıyor. Son dönemlerde oldukça popüler olan tarih ve kurgu dizileri arasına İstanbul’un Fethi’nin de eklenmesi oldukça sevindirici bir haber olmasına karşın, belgesel / dizi türündeki yapımın tamamen tarafsız olduğunu söylemek sanırım biraz abartı olur…
Rise of Empires Ottoman Konusu
Özellikle Osmanlı Ordusunun sefer sırasında ve surların kuşatması esnasında gösterilen bayrakların arasında Osmanlı Bayrağı olmaması ilgi çekici ! Yine aynı şekilde dinine oldukça düşkün olduğu bilinen Şehzade Orhan’ın belgeselde gösterildiği sadece 1-2 dakikalık bölüm boyunca 2 kadınla sevişmesi ayrı bir ikilem.. ve adet olduğu üzere tüm Osmanlı Saray kadınları İngiliz Kraliyet Ailesi’nin üyeleri gibi giyinmiş durumda. Dizinin yönetmenliğini Emmy Ödüllü Emre Şahin yapıyor. Senaryosu ise Celal Şengör ve Emrah Safa Gürkan danışmanlığında kaleme alınıyor. Netflix tarafından belgesel tarzında çekilen dizi, Osmanlı İmparatorluğu’nu ve Fatih Sultan Mehmet’i farklı bir açıdan ele alıp İstanbul’un fethini anlatmaktadır. Dizinin oyuncu kadrosunda Cem Yiğit Üzümoğlu, Tuba Büyüküstün, Damla Sönmez gibi ünlü isimler yer alıyor..
Rise of Empires ve Oyuncuları
Rise of Empires Ottoman dizi / belgeselinde yer alan oyuncuların coğunluğu Türk olmasına rağmen dizi İngilizce olarak çekildi. Tamamı ortalam 45 dakika süren 6 bölümden oluşan bu belgesel 24 Ocak 2020 tarihinde tüm dünyada aynı anda gösterime girdi. Dizinin oyuncu kadrosunda Cem Yiğit Üzümoğlu, Tuba Büyüküstün, Damla Sönmez gibi ünlü isimler yer alıyor..
İmparatorluğu Yükselişi
1453 Mart ayında, o tarihte dünyanın en güçlü ve disiplinli ordusu kabul edilen Osmanlı Ordusu 238 kilometre sürecek sefer yolculuğuna çıkıyordu. Başına buyruk ve ihtişam peşinde koşan Bizan Ordusu, merkezi emir komuta zincirine bağlı Osmalı Ordusu ile yüzleşecekti. Osmanlı Ordusu, Konstantinopolis’in eteklerine Hiristiyan dünyasının en kutsal günü olan Paskalya’da vardı.
Fatih Sultan Mehmet / Cem Yiğit Üzümoğlu
Cem Yiğit Üzümoğlu gerek oyunculuğu, gerekse olaylar karşısında verdiği mimik hareketleriyle rolünün hakkını vermiş diyebiliriz. Zira, dünya tarihininde en önemli kişiliklerden biri kabulen edilen Fatih Sultan Mehmed’i canlandırmak kolay olmasa gerek. Ancak, fiziksel görünüşünün benzdiği pek söylenilemez. II. Mehmed’e kendi halkı “Fatih” batılıların çoğu ” Basileus / Roma İmpaatoru ” Fransızlar ise “La Grande Aquila / Büyük Kartal ” lakabı ile hitap etmiştir.
Mara Hatun / Tuba Büyüküstün
Mara Hatun ya da tam adıyla Mara Brankoviç. Sırbistan Despotu Durad Brankovic’in kızıdır. Fatih Sultan Mehmed’in üvey annesidir. Osmanlı’ya ve Mehmed’e olan bağlılığı Mara’yı fetihe giden yolda önemli bir figür haline getirecektir. Sultan Mehmed kendisine saygılı davranmış ve “anam” diye hitap etmiştir. II. Bayezid’de, Mara Hatun’a babası gibi saygıda kusur etmemiştir.
Ana / Damla Sönmez
Roma İmparatorlu & Osmanlı İmparatorluğu arasında ikili casus olarak görev yapan Ana karakterine Damla Sönmez hayat veriyor, direk krala görev yapmasından dolayı her habere kolayca ulaşabilen Ana, elde edindiği bilgileri gerekli kaynaklara ulaştırarak çok önemli bilgilerin düşman saflarına ulaşmasını sağlıyor.
Loukas Notaras / Osman Sonant
Tarihe geçmiş en önemşi cümlelerden olan “Konstantinopolis’te Latin serpuşu görmektense Türk sarığı görmeyi yeğlerim” sözünü söyleyen Bizans İmparatorluğu’nun son megadüküdür. Kendisi aynı zamanda iyi bir ticaret adamıdır. İstanbul’un fethini zorlaştıracak bir çok önemli olayda payı vardır. İstanbul’un fethinden sonra Osmanlılara karşı gizli direniş örgütlerine liderlik yaptığından dolayı idam edilmiştir.
Çandarlı Halil Paşa / Selim Bayraktar
Sadrazam Çandarlı Halil Paşa ve II. Mehmed arasında ki soğuklu daha eskilere dayanmaktadır, zira Mehmed tahta ilk geçtiğinde henüz 12 yaşında bir çocuktu, bu durum Osmanlıyı Anadolu’dan atmak isteyen Bizans’ın işine gelir. Bundan yararlanmak isteyen Bizans haçlı ordularıyla birlikte 1444 Osmanlı topraklarına girer. Bu durum karşısında Çandarlı Halil Paşa’nın oyunları ile II. Murat tekrar tahta geçmiştir. Fatih tahta yeniden oturmuştur ve artık 19 yaşında genç bir delikanlıdır. Sadrazam Çandarlı Halil Paşa Fatih’den ziyade Şehzade Orhan’ı desteklemektedir. İstanbul’un fethine şiddetle karşı çıkmış, birçok kez buna mani olmaya çalışmıştır.
Giovanni Giustiniani Longo / Birkan Sokullu
Cenevizli paralı asker Giovanni Giustiniani Longo bir korsandı, özellikle Mısır’dan gelen gemilere saldırmakla ve yağmalamakla ün salmıştı. Göterişli, yiğit bir savaşçı aynı zamanda surlu şehirleri savunma konusunda tanınmış bir uzman. Kayıtlara göre Konstantin İmparatoru Giovanni Giustiniani’ye ülkesini Osmanlı İmparatorluğu’na korumasına karşın Lemnos Adası’nı vaat etmiştir.
Ele Alınan / Alınmayan Diğer Konular
Şahi Top
Macarlı Silah Ustası Urban’ın daha çok gönül rızası ile yaptığını bildiğimiz Şahi Top’u aslında yüksek bir bütçeyle Doğu Roma İmparatoru’na satmak istediğini, ancak istediği ücreti alamayınca 10.000 duka karşılığında Fatih Sultan Mehmed’e sattığını izlemekteyiz.. 8 Metre uzunluğunda olan Şahi Top devrin en büyük silahlı ateş gücüydü ve 2,5 metre çapında bir gülle atabiliyordu. ” O zamana kadar yapılmış en büyük top olan devasa şeyi ateşledikleri zaman tarlalarda hayvanlar bayılırmış, hamile kadınlar doğuruverirmiş.
Tarih Boyunca Aşılamamış Surlar
İstanbul surları, tarih boyunca onu almaya çalışan her orduyu durdurdular. Onları yıkabilecek kadar güçlü bir silah yoktu. Taki Osmanlı topçuları ile karşılaşana dek.. 1100 yıllık Konstantinopolis surları askeri bir mühendislik eseridir. Duvarlar beş katmanlıdır, dışında ise bir hendek vardır. Askerlerin surlara ulaşması için boş bırakılan alanlar adeta bir ölüm tarlası gibidir. İç içe ve sıralı bir şekilde oluşan bu sistem 60 metre uzunluktadır.
Gemilerin Karadan Yürütülmesi
Konstantinopolis orta çağ dünyasının en iyi savunulan şehri olarak bilinir. Ama onun da bir zayıf noktası vardır, Haliç boyunca uzanan zayıf, düşük savunmalı duvarlar. Haliç’in girişinde tek bir savunma vardır, o da; gemilerin geçmesini engelleyen yarım kilometre uzunluğunda, devasa bir dökme zincir. Aşılması imkansızdır ! Ancak, Fatih keskin zekasını kullanarak 76 gemiyi Galatada’ki Ceneviz Kolonisi’nin yukarısından, iki buçuk kilometrelilk bir ormanlık araziden geçirerek Haliç’e inecektir.
Rum Ateşi / Napalm Bombası
Suda yandığı gibi karada da rahatlıkla yanabilmektedir. Su dökülünce sönmemekte, tersine alevi artmaktadır. Deniz savaşlarında gemilerin geçmesini engellemek için kullanılmıştır. Sönmediği için; bu ateşe maruz kalan tüm insanlar ölüme terk edilir. İstanbul’un fethinde Eflak – Boğdan prensi 3.Vilad Tepeş tarafından Osmanlı’ya karşı kullanılmıştır.
Akşemsettin
Asıl adı ile Mehmed Şemseddin, Fatih Sultan Mehmed’in akıl hocası ve en büyük dayanağıdır. İstanbul’un fethine oldukça büyük katkıda bulunmuştur, tüm öğrencileri ile fetih ordusuna katılmıştır. Fatih, İstanbul’a ilk girişinde kendisini karşılayan halka ” Hünkar benim ama, o benim hocamdır. Çiçekler O’na Layıktır!” diğecek kadar önem vermektedir. İşin ilginç yanı ise belgesel de tek bir kelime dahi onun adı geçmemektedir !!
Lağımcılar
Osmanlı Ordusu’nun en önemli ve fedakar birliklerinden birisi hiç şüphesiz Lağımcılar olarak bilinen gruptur. Görevleri yer altından tüneller açarak, düşmana görünmeden surlara yaklaşmak ve surların dibinde gedikler açmak ve barut fıçılarını patlatarak sur duvarlarını yıkmaktı.