Birinci Dünya Savaşı , Avusturya’daki Arşidük Franz Ferdinand’ın suikastiyle başladı ve bugün ülkeler, böyle bir nedenden ötürü uluslararası bir savaş başlatmaya gerek olmadığı konusunda hemfikirler. Bir suikast, tüm dünyada milyonlarca ölü askere ve sivile, sakat kalmış gaziler ve bitmiş ekonomilere neden oldu. Savaş herkesin isteyeceği en son şeydir, çünkü herkes günün sonunda mutlaka bir kayba uğrarlar. Günümüzde savaşlara yönelik diplomatik çözümler bulmak için ülkeler çatışmaya hazır haldeyken, dünyanın unutması zor olan ve gereksiz yere yapılmış bu savaşları ibret almasında fayda var. Bu 7 savaşın gereksizliği herkes tarafından kabul edilmiş ve aptallar listesine adını yazdırmış durumda.
Besus Savaşı
Suudi Arabistan’daki iki eski kabile arasında Basus Savaşı başladı. Albasus adlı bir kadının koruması altında olan “mülteci” Saad Bin Shams adındaki bir adama ait bir devenin öldürülmesi sonucu ölümlere yola açan bir savaş başlamış oldu. Devesi, başka bir kabileye ait diğer develerle birlikte olmak için gezintiye çıkmıştı. Albasus’un yeğeni Bakr kabilesinin lideriydi, diğer develer ise, rakip kabile Taghlib’e aitti.
Taghlib kabil lideri, sürüden farklı bir deveyi anladıktan sonra deveyi öldürmesiyle ilk kıvılcım başladı. Albasus’un yeğeni öğrendiğinde, Taghilib liderini öldürdü. Bu, 40 yıldan fazla süren sayısız ölümle sonuçlanan iki kabile arasında bir savaş başlattı.
Altın Tabure Savaşı
Altın Tabure, Ashanti İmparatorluğu’nun ruhları tutmak için sakladığı değerli bir hazine olduğuna inanılıyordu. Bu hazineye oldukça saygı gösteriliyordu ve sadece bir kaç kişi onun üzerinde oturma şerefine nahil oldu. Ashantis, günümüzde Gana olan Afrika’nın Batı Kıyısı’nda bulunan bir bölgedir. O tarihte, Ashanti lideri sürgünde iken, İngilizler topraklarını kolonileştirmeye çalışıyorlardı.
25 Mart 1900’de İngiliz Valisi Sir Fredrick Mitchell Hodgson, taburede oturmak istedi. Onu o kadar beğenmişti ki ngiltere’ye götürmek ve kraliçeye armağan etmek istiyordu. Ashantis, bunun üzerine 3 ay süren, çok sayıda sivil ve askerin öldüğü bir savaş başlattı.
Flagstaff Savaşı
Flagstaff savaşı, Yeni Zelanda’da 1845 Mart ile 1846 Ocak arasında yapıldı. 6 Şubat’ta, Waitangi Antlaşması’nın imzalanması, İngilizlerin yerel kabileler tarafından tercih edilmeyen Yeni Zelanda’yı yasal olarak işgal etmesine izin verdi. İngilizler, bu kabileleri daha fazla kontrol altına almaya başladı ve başkenti Waitangi’den Adalar Körfezi’nden Auckland’a taşıdı. Bu durum, bağımsızlıklarını korumak için bir anlaşma imzalayan Maori kabilesi için son derece üzücü oldu.
Bölge, bu hamle nedeniyle büyük gelir kaybettikçe İngilizlere karşı bir isyan için destek oluşturuyorlardı. 8 Temmuz 1844’te, destekçiler Maiki Tepesi’ndeki bayrak direğini kestiler. Ancak İngilizlerin kesilen bayrak direğini dikmesi çok uzun sürmedi. Altı ay içinde, bu bayrak direği sürekli olarak kesildi ve İngilizler tarafından asıldı. Bu durum, Maori kabilesi ile İngilizler arasında büyük bir savaş başlamasına sebep oldu.
Geç Gelen Elçi Savaşı
Bu, Amerika Birleşik Devletleri ile New Orleans’a arasında yapılan bir başka savaştı. İngiliz kuvvetleri, ABD’yi kontrol altına alan bir barış anlaşmasının imzalanmasına rağmen 8 Ocak 1815’te New Orleans’ı alma umuduyla Louisiana’ya gitti. Bu tarihlerde seyahat etmek uzun zaman alıyordu. Geç seyehatin sonucu büyük bir savaşa yol açtı.
Kettle Savaşı
Morina Savaşı, Roma İmparatorluğu ile Hollanda arasında gerçekleşmiş tarihin en ilginç savaşlarından biridir. Bu savaş 1784 yılında Hollanda’da gerçekleşti. O zaman Hollanda, Roma İmparatorluğu tarafından Hollanda ve Avusturya olmak üzere bölgeye ikiye ayırdı. 1500’lerin sonlarından bu yana Kuzey Hollanda, ticaret gemilerinin Scheldt nehrini kullanarak Avusturya’nın kontrolündeki Belçika’ya ulaşmasını engellemişti. 1784 yılında, Roma, Hollandalıların geleceğini fark etmeyeceği nehrine 3 gemi göndermeye karar verdi. Ancak, yanıldılar. Onlar tespit edildi ve gerginlik yükselmeye başlad. Hollandalı bir savaş gemisi, Roma gemisi ile yüz yüze geldi. Her iki gemininde yüz yüze gelmesi büyük bir savaş başlattı.
Morina Savaşı
Bu savaş düşündüğünüz bir savaş değil. İngiltere ve İzlanda arasındaki birkaç yüz metrelik balık avlama alanlarındaki bir savaştan ibaret. 1958’de İzlanda, kıyılarında 19,5 kilometre uzaklıktaki bölge üzerinde özel balıkçılık haklarına sahip olduklarını iddia etti. İngilizler bundan çok memnun değildi, çünkü daha önce anlaştıklarından 6,5 kilometre uzaktaydı. Kaptanlar birbirlerinin gemilerine zarar vermeye başladıkça iki taraf arasında gerginlikler artmaya başladı ve baltaların konuştuğu bir savaşa sebebiyet verdi.
Pasta Savaşı
1830’ların sonlarında, Fransızlar ve Meksikalılar arasında geçen bu savaşta. Fransız hükümeti zaten Meksika’nın borçlarını ödeyememesi yüzünden kızmıştı. Diplomatik gerilimler, Fransız ve Meksika vatandaşlarının birlikte yaşamasını zorlaştırdı, bu da çatışmanın artmasına sebep oldu. 1838’de bir Fransız pastane şefi, Fransız hükümetine dükkânının yağmalanmasıyla ilgili bir şikayette bulundu. Pasta dükkanının yağmalanması sonucu Fransızlar ayaklanarak bir savaşı başlattılar.