Hemofili hastalığı, kandaki pıhtılaşmayı sağlayacak olan pıhtılaşma faktörlerinin eksikliğinden kaynaklanan bir hastalık türüdür. Diş çektirme gibi hayatın içerisinde çok basit bir durumda dahi kanama durdurulamayıp hayati risk oluşturabilecek olan bu hastalık, doğru şekilde tedavi edilir ve bu tedavi hayat boyu ihtimamla yapılmaya devam edilirse, bireyler son derece sağlıklı şekilde hayatlarını sürdürebilmektedir.
Hemofili hastalığı tedavi ile yok edilebilecek bir hastalık değildir. Çünkü hemofili bir genetik hastalıktır. Ancak tedaviler sayesinde kontrol altında tutulabilen hemofili hastalığının en temel tedavi yöntemi replasman tedavisidir. İşte, replasman tedavisi hakkında merak edilenler…
Replasman Tedavisi Nedir?
Replasman tedavisi, hemofili hastalığına neden olan pıhtılaşma faktörlerinin toplardamara ya yavaş yavaş damlatma ya da enjekte edilmesi ile uygulanan bir tedavi yöntemidir. Eğer ki bir kişi hemofili A hastasıysa kişiye faktör 8 verilmesi gerekirken, kişi hemofili B hastasıysa, o zaman kendisine faktör 9 verilmelidir. Bu işlemler gerçekleştirildiğinde, pıhtılaşma faktörleri yetersiz olan kişilere takviye yapılmış ve kişi kanamalarda kanının durmamasına karşı korunmuş olur.
Bu tedavi evdeki şartlarda dahi uygulanabilmektedir. Sadece pıhtılaşma faktörlerini uygun şekilde muhafaza etmek ve yine bu pıhtılaşma faktörlerini kullanmadan önce doğru şekilde karıştırmak gerekir. Bu iki işlem de oldukça basittir. Bir kişi ya kendisine ya da yakınına replasman tedavisi ile eksik pıhtılaşma faktörlerini yükleyecekse, evdeki uygulamalar 15 dakikayı geçmemektedir.
Replasman Tedavisinin Riski Var Mıdır?
Antikor Oluşması Sonucu Pıhtılaşma Faktörlerinin İşlevsizleşmesi
Replasman tedavisi uygulanırken bazı komplikasyonlar görülebilir. Özellikle hemofili A hastalarının neredeyse %20’sinde ve hemofili B hastalarının da %1’inde görülen, en çok karşılaşılan komplikasyon ise, pıhtılaşma faktörüne karşı antikor gelişmesidir. Antikor bir tür proteindir ve bu antikorların oluşması hemofili hastaları için iyi bir durum değildir. Çünkü hastalığa karşı en önemli ve temel olarak kabul edilen replasman tedavisi, antikor oluştuğunda çok başarılı olamamaktadır. Bunun sebebi de, aslında eksik olan ve kişinin kanına eklenen pıhtılaşma faktörleri, antikor oluştuğu anda yerine getirmesi gereken görevleri yapamadan antikorlar tarafından parçalanırlar. Dolayısıyla hayati önem taşıyan pıhtılaşma faktörleri başarılı şekilde çalışamaz ve tedavinin amacından sapma olur. Bu tür bir durumun önüne geçebilmek için genellikle doktorlar pıhtılaşma faktörlerinin dozunu arttırmayı ya da farklı bir pıhtılaşma faktörü denemeyi tercih ederler. Ancak tabi ki öncelik replasman tedavisinin ana işleyişini uygulayabilmektir. Bu nedenle bu tedaviyi uygulayan doktorlar ve bilim insanları, tedaviyi zora düşüren antikorların önüne geçebilmek için halen çalışmalarını sürdürmektedir.
Pıhtılaşma Faktörlerinin Temin Edildiği Kişilerden HIV/AIDS Ya Da Hepatit Gibi Hastalıklar Kapmak
Bu risk, ülkemizde yaklaşık son 10 yıldır görülmemiş ve kayıtlara böyle bir vaka geçmemiştir. Ancak tabi ki her daim böyle bir risk olduğu da göz ardı edilebilir bir durum değildir. Kan nakli yapılırken nasıl ki kişinin herhangi bir kan rahatsızlığının olup olmadığı pek çok testlerden geçerek yapılabiliyorsa, pıhtılaşma faktörleri de kandan elde edilebildiği için bu testler titizlikle yapılmalıdır. Çünkü testler yapılmaz ve donörler tetkik edilmezse, hastalıklı bir kişiden alınan bu pıhtılaşma faktörlerinden nakil yapılan kişiye viral infeksiyon bulaşacaktır ve bu durum en son istenen şeydir. Bir kişiden pıhtılaşma faktörü temin ediliyorsa, mutlaka o kişinin HIV/AIDS ya da hepatit virüsü taşıyıp taşımadığından emin olunmalıdır. Neyse ki, yapılan çalışmalar titizlikle yürütüldüğümden, son 10 yıldır bu risk ortadan kaldırılmıştır denebilir. Siz yine de böyle bir riski almak istemiyor ve önlem olsun diye düşünüyorsanız, rekombinant yani insan kanından elde edilmeyen pıhtılaşma faktörlerini kullanabilirsiniz.
Tedavide Gecikmeler Yaşanırsa Olumsuz Sonuçlar Doğabilir
Kanın pıhtılaşmaması durumu bir kişinin başına bir durum geldiğinde onu ölüme kadar götürebilecek kadar önemli bir husustur. Bu nedenle de replasman tedavisi yapılması büyük önem taşır. Aksi halde tedavide gecikmeler olursa, kişi için çok can sıkıcı sonuçlar ortaya çıkabilir. Örneğin diş için işlem yaptıracağınızda, planlı bir ameliyat olunması gerektiğinde ve benzeri durumlarda, işlemden önce önlem olması adına pıhtılaşma faktörleri kullanılmalıdır. Aksi halde işlemler yapılırken kanama durdurulamayabilir. Ayrıca eklemlerde meydana gelen kanamalara da sıkça karşılaşılır. Kanamalar sık sık oluyorsa, bu durum eklemlerde şekilde bozukluklarına ve büyük rahatsızlıklara neden olabilir. Uzun vadede de işlevselliğinin bozulmasına yol açar.