Bu dönem hem aileler hem de çocuklar için oldukça zorlu geçiyor ve aileler bu süreci iyi yönetemedikleri zaman içinden çıkılamayan bir hal alıyor. Ailelerin kardeşler arasında bir denge kuramaması halinde çocukların beden ve ruh sağlığı bu durumdan oldukça fazla etkileniyor. Ailelerin psikolojik olarak bunalması da işin cabası.
5 yaşından küçük çocukların kardeş kıskançlığından daha fazla etkilendiği söyleyen uzmanlar bu kıskançlığın yeni doğan çocuğun doğumuyla anne babasını paylaşıyor olma düşüncesine, çocuğun yaşına, kardeşin kendine taktim ediliş biçimine bağlı olarak ortaya çıkabileceğini söylüyor.
Kardeşine vurma, ısırma bu kıskançlığın tipik belirtileridir ve sırf ilgiyi kendi üstüne çekebilmek için çocukların bir takım davranış değişikliğine girebildiklerini söyleyen uzmanlar kıskançlık nedeniyle emekleme, tuvalet alışkanlığı varsa bırakıp alt ıslatma, tırnak yeme, konuşma gecikmesi, parmak emme, kekemelik, bebekçe konuşma, içe kapanma gibi durumların gözlenebileceğini belirtiyor.
Bu sorunların önüne geçebilmek adına bebek dünyaya gelmeden diğer çocuk bu duruma hazırlanmalıdır. Kardeşliğin güzel bir duygu olduğu, yeni bir oyun arkadaşı anlamına geldiği anlatılmalıdır ve bebek doğduktan sonra çocuğun anneye daha çok ihtiyacı olduğu kendisinin pek çok şeyi kendi başına yapabildiği gururu okşanarak anlatılmalı ve bebek bakımında ona da ufak tefek görevler vererek kardeşini benimsemesi sağlanmalıdır.