Son yıllarda tüketimin hızla artışından dolayı çevre kirliliği ve dolayısıyla çevre problemlerinin korkutucu seviyeye ulaşmasıyla pazarlamaya yeni bir kavram dahil oldu: “Yeşil pazarlama”. İklim değişiklikleri, doğal kaynakların tükenmesi gibi problemler tüm insanlığın dikkatini çekti ve piyasalarında sorumluluğu ellerine alması gerekti. Bu yönde bilinçlenmenin artmasıyla birlikte insanlar sürdürülebilirliği benimsemeye başladılar. Plastik kullanımının azalması, toplanması ülkemizde en belirgin bilinçlenmeden birisi.
Yeşil Pazarlama
Peki nedir yeşil pazarlama? Üretici kısmın tüketiciye hizmeti sunarken yeşili, yani doğayı korumayı ele alarak üretimini gerçekleştiriyor. Bunun en başında doğaya zarar veren üretimden kaçınacak şekilde ürünleri gözden geçirip, yeşil paketlemeyle pazarlaması yer alıyor. Doğal şekilde ve doğaya zarar vermeden üretilen kozmetik markasının, ürünlerini plastik ya da naylon paketlemeyle değil geri dönüştürülebilir malzeme paketiyle raflara sunmasını örnek verebiliriz.
Yeşil Paketleme
İnsanların birçoğu artık bu tür organik ve doğa sever markalara yöneldiği gözler önünde. Bu nedenle artık markaların çoğu bu konuda kendisini geliştiriyor ve bir nevi bunu pazarlama taktiği olarak dahi kullanabiliyor. Yeşil pazarlamanın tamamen bir stratejiden oluştuğunu düşünen bir kesimde mevcut. Yine tüketime yönelten ve göz boyamak için bunu yarım şekilde gerçekleştirip, daha pahalı şekilde ürünlerini satıp, insanların gözünü boyamaya çalışan markalarda yok değil.
Yeşil Üretim
Fakat çevre problemlerinin bu kadar ciddi boyuta ulaşmasıyla yeşil pazarlama kavramının artık bizler için ne kadar önemli olduğu aşikâr. Son yıllarda yükselen doğru ve gerçek yeşil pazarlamanın bilincinde olmamız hepimizin görevi ve doğanın umudu…