Hz. Nuh’un büyük dedesi tarafından yazılan bu kitabın en eski parçası M.Ö 300 yıllarına dayanıyor. Kitabın en eski bölümlerinde düşmüş melekler ve yarı insan olan melek varlıklardan yani Nephillerden bahsediyor. Tevrat’ta ve İncil’de bahsedilen Enok kitabı, 1. Konstantin hükümeti tarafından saptırıcı olduğu gerekçesiyle kaybettiriliyor ve M.S 325 yıllarında Tevrat’tan tamamen çıkartılıyor. Peki neden kutsal bir kitap olan Enok (Hanok) Yahudi ve Hristiyanları böylesine rahatsız etmiş, kaybettirilmeye çalışılmış? Diğer kutsal kitaplarda anlaşılmayan, yüzüstü bahsedilen konular hakkında detaylarıyla betimlenen konular mevcut. Din adamlarını rahatsız eden mevzunun bu olabileceği düşünülüyor.
Habeşistan’da bir manastırda 1500 yıldır kayıp olan Enok, James Bruce tarafından 1773 yılında bulundu. Çeşitli mağaralarda birçok parçasına ulaşılan kitabın hepsi olmasa da birçok parçası bir araya getirildi. Dolayısıyla kaybettirilen bu kitap okunup araştırılmaya başlandı. Adem ve Havva’nın nüfusu yeni yeni dünyaya yayılmaya başlarken bazı melekleri yeryüzüne düştüler ve insanlar ile birlikte oldular. Dev olarak anılan Neflimler dünyaya geldiler.
İnanılmaz uzun ve ihtişamlı oldukları efsanelerde mevcut hatta bu konu üzerine birçok varsayımda bulunulmuş. Neflimlerin aslında dünyada yaşayan uzaylı türü olabileceğini, büyük tufandan önce dünyada egemen olan varlıklar olabileceğini düşünmüşlerdir. Bilim adamları için tartışmalı konu olmakla beraber soru işaretlerine hala kesin bir yanıt bulamamışlardır. Fakat araştırıldığında çok büyük insan yapısına ait kemiklerin kazılarda bulunduğu biliniyor.
Kitaptan alıntılar:
“İnsanoğulları çoğalınca,güzel ve alımlı kızları oldu. Melekler, göklerin çocukları onları görüp onlara karşı şehvet hissettiler. Birbirlerine dediler ki: gelin insanlar arasından kendinize eşler seçelim ve onlardan çocuklarımız olsun.”
“Gözcülere (meleklere) de ki; ‘Evet bir zamanlar göklerdeydiniz ama tüm sırlar size açıklanmamıştı. Sizin öğrendikleriniz sadece kıymetsiz şeylerdi”
“Günahkârların güçlendiğini,işlerinin yolunda gittiğini gördüğünüzde korkmayın adiller!”