Belgesel izlerken hem kafamızı dağıtıyoruz hem de bilgileniyoruz. Ama bazı klasikleşmiş belgeseller var ki izlemesseniz olmaz!
Night And Fog( Gece ve Sis) 1995
Bu belgesel, 2.Dünya Savaşı’nda neler yaşandığını anlatıyor. Toplama kamplarında neler olduğunu açıkça gösteren bu belgeseli sonuna kadar izlemek oldukça zor. Sonlara doğru ekrana bakamayacaksınız bile.
The Cove(Koy) 2009
İzlediğinizde tüylerinizi diken diken edecek bir belgesel bu da. İnsanlıktan utanacağınız şeyler izlettiriyor size bu belgesel. IMDB’si 8,5
Blackfish(Siyah Balık) 2013
Bu belgesel filmi de her insanın hayatında en az bir kez izlemesi gereken bir filmdir. Hayvanların kendi doğalarında yaşamaları gerektiğini, bizim eğlence aracımız olmadıklarını anlatıyor bize.IMDB’si 8,1
Exit Through The Gift Shop (Çıkışlar Hediyelik Eşya Dükkanından) 2010
Bu belgesel filmi de sokak sanatına ilgi duymayanların bile ilgisini çekiyor. İzledikten sonra sokak sanatına ilgi duymaya bile başlayabilirsiniz. IMDB’si 8
Man On Wire( Teldeki Adam) 2008
Bir insanın hayalini ve hedefini gerçekleştirebilmek için neler yaptığını anlatan bir belgeseldir. İzlemeye gerçekten değer. IMDB’si 7,5
Fahrenheit 2004
Akademi ödülü olan film yapımcısı Micheal Moore, bu belgeselde kendine özgü tarzıyla Bush hükümetinin dış politikasını araştırıp sunuyor. IMDB’si 7,5
İmparatorun Yolculuğu 2005
Vahşi yaşam belgeselleriyle ün yapmış bir belgeselci olan Luc Jacquet, dünyanın barınması en güç olan yerlerinde, Antartika’nın buz çöllerinde penguenlerin peşine düşüyor.