Guillermo Del Toro, 1964 yılında Meksika’da doğmuştur. Zorlu bir çocukluk geçiren ve hayatının ilerleyen zamanlarından Meksika’dan ayrılmak zorunda kalmıştır. Guillermo Del Toro, lise zamanlarında kısa filmler çekmeye başlayarak aslında sinema dünyasındaki ilk adımlarını atmıştı. Ardından 21 yaşında ilk film prodüksiyonunu yaptı. 2006 yılında Pan’ın Labirenti filmiyle ve 2017 yılında Suyun Sesi isimli filmiyle Oscar ödülü kazanmıştır.
Hellboy (2004)
Kült filmlerin arasında bulunan değerli filmlerden birisi de Hellboy. Guillermo del Toro Hellboy’u izleyenleri İkinci Dünya Savaşı’na götürüyor. İkinci Dünya Savaşı esnasında Naziler tarafından yapılan bir kara büyüde yanlışıkla bir yaratık doğar. Müttefik kuvvetler bu yaratığı Naziler’in elinden alır ve Profesor Broom’a verirler. Damarlarında kötülük akan Hellboy, Profesör Broom tarafından iyilikle büyütülür. Her ne kadar kötülükten doğmuş da olsa o dünyaya iyiliği yaymak için çabalayacaktır.
Pan’ın Labirenti (2006)
Guillermo del Toro izleyicileri yine bir savaş dönemine götürüyor. Bu sefer yolculuk İspanya İç Savaşı’na. İspanya’da faşist hareketlerin yoğun olduğu bir dönemde küçük bir kız çocuğu Ofelia’nın gözünden dünyaya bakıyoruz. Gerçek hayatın şiddetinden ve acımasızlığından kaçmak isteyen Ofelia kendi hayal dünyasına sığınır ve labirentin içindeki Pan ile tanışır. Çağrışımlarla, o döneme ait göndermelerle dolu film Pan’ın Labirenti yılda 42.6 dolar kazanarak Guinnes Dünya Rekorlar Kitabına girmiştir.
Kızıl Tepe (2015)
Kan kırmızısı toprak ve kocaman bir malikhane… Guillermo del Toro, Kızıl Tepe’de hafızası olan ve hayaletlerle dolu bir eve götürüyor bizi. Senaryosunda kendi imzasınında bulunduğu Guillermo, Kızıl Tepe’de geçmişinden kurtulmak isteyen ve bunu pek de tanımadığı bir insanla evlenip hayatını birleştirerek yapan bir kadının başına gelenleri izleyiciye sunmaktadır.
Suyun Sesi (2017)
Guillermo del Toro’nun pek çok başarılı işte imzası bulunan Vanessa Taylor ile senaryosunu yazdığı Suyun Sesi belki de izleyebileceğiniz en eşsiz hikayeye sahip filmlerden birisi diyebiliriz. Soğuk Savaş dönemi Amerika’da yaşayan dilsiz bir kadın olan Elisa hükümete ait bir laboratuvarda temizlik görevlisi olarak çalışmaktadır. İki üç arkadaşa sahip olan Elisa bir gün laboratuvarda insan görünümlü bir canlıyla karşılaşır. Laboratuvar çalışanlarının bu yaratığı öldüreceğinin haberini alan Elisa arkadaşlarından yardım isteyerek bu canlıyı laboratuvardan kaçırır. İşte o zaman macera başlar çünkü arkasında bu yaratığı arayan bir hükümet vardır. Elisa ve yaratığın arasındaki kelimelerin olmadığı bu bağ onları hayatta tutabilecek midir?
Pasifik Savaşı (2013)
Guillermo del Toro’nun fantastik ve bilim-kurgu filmlerinden biri olan Pasifik Savaşı, 2020 yılında denizin altından gelen Kaiju adlı yaratıkların kaynakları tüketerek insan yaşamını zorlaştırmasını ve hatta insan hayatına son vermesini anlatmaktadır. Tüm ülkeler gücünü birleştirerek Jaeger isimli ortak zekaya sahip robotları üretirler. Ancak bu zeki robotlarında çözemediği bir takım sorunlar söz konusudur. 2020 yılındaki denizlerden gelen istilayı anlatan Pasifik Savaşı’nı 2020 karantinasında izlemenizi tavsiye ederiz.
Julia’nın Gözleri (2010)
Guillermo del Toro’nun birbirinden farklı filmleri arasında kararsız kaldığınızı hissediyoruz. O halde biraz daha kafanızı karıştıracak ve oldukça farklı bir film olan Julia’nın Gözleri özellikle gerim gerim gerilmek isteyenler için. Julia ve ikizi en sonunda görme yeteneklerini kaybetmelerine sebep olacak bir göz hastalığına sahiptir. Buna dayanamayan Julia’nın ikizi intihar eder. Ancak Julia bunun bir intihar olduğunu düşünmemektedir. İkizinin katilini arayan Julia’yı oldukça zor bir süreç bekler. İki hafta gözleri sargıdayken katil onu evinde izliyor mu yoksa bu sadece hayal gücü mü?
Cronos (1993)
Hemen hemen her ülkede orjinal ismiyle vizyona giren Cronos, Guillermo del Toro’nun önemli ve kesinlikle izlenmesi gereken filmlerinden birisidir. Hem yönetmenliğini hem de senaristliğini yaptığı ilk filmidir Guillermo’nun. Çeşitli yarışma ve festivallerden 21 adet ödül alan film, gotik temalı bir vampir filmidir. Guillermo, Cronos’da klasik vampir konusunu çok farklı açılardan izleyicilere sunar. Çağrışımlarla dolu olan Cronos’da bir simyacı tarafından üretilmiş olan ve sahibi olan kişiye ölümsüzlük veren bir objenin antikacı Jesus Gris’in eline geçmesi ve bu objeye sahip olmak isteyen başka kişilerle mücadelesi anlatılır.