Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar pek çok başarılı Türk kadın ressamlar bu topraklardan geçti. Her biri birbirinden değerli eserler bıraktı ve her biri de gelecekteki kadın ressamlara örnek oldular. Bu listemizde sizlere en başarılı Türk kadın ressamları listeledik. Keyifli okumalar dileriz.
Aliye Berger
1903-1974 yıllarında yaşayan önemli ressamımız Aliye Berger, Türkiye’nin ilk kazıma ve oyma gravür sanatçılarından birisidir. Nitekim bu alanda eser veren sanatçı sayımız da bir o kadar azdır. Aliye Berger, 150 adet gravür çalışmasıyla ilk sergisini 1951 yılında açmıştır. Aliye Berger, tülbent gibi çalışmaları sanatında kullandı, desen ve yağlı boya çalışmaları ve çoğunlukla gravür eserler üretti. Eserlerinde siyah-beyaz tonlarını ustalıkla kullandı. 10 Ağustos 1974’te doğduğu yer Büyükada’da hayata gözlerini yumdu.
Celile Hikmet
1880-1956 yılları arasında yaşayan Celile Hikmet, Nazım Hikmet’in annesi ve Oktay Rıfat’ın teyzesidir. Türk edebiyatına değerli bir insan kazandıran Celile Hikmet, döneminin en üretken kadın ressamlarından birisidir. Küçük yaşlarda saray ressamından ders alma fırsatı bulan Celile Hikmet, özellikle çizdiği portrelerle dikkat çekmiştir. Aşk hayatındaki dalgalanmalar sonucu aşka küsmüş ve kendisini resme adamıştır. Ardından pek çok sergi açmış ve karma sergilere katılmıştır. 1956 yılında Ankara’da hayatını kaybetmiştir.
Mihri Müşfik
1886-1954 yaşayan Mihri Müşfik, çok varlıklı ve kültürlü bir ailede dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlarda çeşitli sanat dallarıyla ilgilenen Mihri Müşfik’in her zaman resme olan ilgisi ağır basmıştır. Mihri Müşfik Hanım, özellikle portre ve gravür çalışmaları yapmıştır. Türkiye’de ilk defa mask çalışması da Tevfik Fikret’in ölümünden sonra Mihri Müşfik Hanım tarafından yapılmıştır. Mihri Müşfik Hanım’ın çok başarılı bir sanat yaşantısı olmasına rağmen ressam yeğeni Hale Asaf’a asla sanatla ilgilenmemesi gerektiğini söylemiştir.
Hale Asaf
1905-1938 yılları arasında yaşayan Hale Asaf, ilk Türk kadın ressamlarındandır ve önemli ressam Mihri Müşfik Hanım’ın yeğenidir. İlk resim eğitimini teyzesi Mihri Müşfik Hanım’ın yanında almıştır. Ardından Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’nde sanat eğitimi almaya başlamıştır. Ancak eğitiminin sonlarına doğru geçim sıkıntısı çekmeye başlar ve İstanbul’a döner. Hale Asaf, yaptığı portrelerle ve manzara çalışmalarıyla dikkatleri çekmiştir.
Şükriye Dikmen
1918-2000 yılları arasında yaşayan Şükriye Dikmen, tek figürlü kadın portleriyle tanınmaktadır. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nin resim bölümünden mezun olan Şükriye Dikmen, sanatın başkenti olan Paris’e gider. Paris’te de sanat tarihi bölümünü okur ve başarıyla mezun olur. Ardından çeşitli sanatçılarla çalışma fırsatı yakalar. İlk sergisini ise 1953 yılında Paris’te açar.
Eren Eyüboğlu
1907 yılında Romanya’da dünyaya gelen Eren Eyüboğlu, çok küçük yaşlarda resim ile tanışmıştır. Romanya’da Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitim gören Eren Eyüboğlu, o dönemdeki çoğu sanatçı gibi Paris’e gitti ve kendisini geliştirmeye devam etti. Paris’te Bedri Rahmi Eyüboğlu ile tanıştı ve iki ressam aşk yaşamaya başladılar. Sanata farklı açılardan bakan Eren Eyüboğlu, doğayı, insanı ve Anadolu’yu eserlerine taşıdı. Önemli devlet binalarında mozaik çalışmaları yaptı. 1988 yılında İstanbul’da hayata veda etti.
Bedia Güleryüz
1903-1991 yılları arasında yaşayan Bedia Güleryüz, .yıllardır hat sanatını icra eden bir aileden gelmektedir. Kendisi resme ilgi duymuş ve Sanayi-i Nefise Mektebi’nde okumuştur. Ahmet Haşim’den sanat tarihi dersi alan Bedia Güleryüz,eserlerinde daima doğayı resmetmiştir. İzlenimcilik akımını benimseyen ve bu akımda bir uzman haline gelen Bedia Güleryüz her eserine bunu yansıtmıştır.
Nazlı Ecevit
1900’de İstanbul’da dünyaya gelen Fatma Nazlı Ecevit, önemli Türk kadın ressamlarındandır. Kendisi aynı zamanda Bülent Ecevit’in annesidir. Mihri Müşfik Hanım’ın etkisinde kalarak Sanayi-i Nefise Mektebi’ne kayıt olmuş ve 1922 yılında mezun olmuştur. Nazlı Ecevit’in oldukça farklı bir sanat anlayışı vardı. Eserlerine bakıldığında nü çalışmalar, doğa manzalaraları gibi farklı çalışmalar görülmektedir. Yaşadığı dönemi yansıttığı eserleri de bulunmaktadır. Nazlı Ecevit, sanata aşırı ilgili olmasına rağmen hayatının bir döneminde çeşitli sebeplerden dolayı sanatla ilgilenememiştir. 14 Ağustos 1985 yılında Ankara’da dünyaya gözlerini yummuştur.
Sabiha Bozcalı
1904 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Sabiha Rüştü Bozcalı, hem ressam hem de illüstratördür. 5 yaşında resim dersleri almaya başlayan Sabiha Bozcalı, ardından dünyanın çeşitli yerlerinde sanat eğitimi almaya devam etmiştir. Dünyanın çeşitli yerlerinde eğitim alırken aynı zamanda önemli ressamlarla çalışma fırsatı da bulmuştur. Türkiye’ye döndüğünde Karabük Demir Çelik Fabrikası gibi önemli binaların belgelendirme amacıyla resimlerini çizmekle görevlendirilmiştir. 1949 yılında illüstratörlük yapmaya başlamış ve pek çok önemli gazetenin ressamlığını yapmıştır. 1988 yılında hayata gözlerini yummuştur.