Absürt Tiyatro (uyumsuzluk tiyatrosu) 2. Dünya Savaşı yıllarında, insanların arasında buhranlı, umutsuz bir rüzgar eserken ortaya çıkmıştır. Savaşta yıpranan insanları ve insanlığı anlatmak amacıyla kurulmuş olsa da amaçsız oyun anlayışıyla hafızalarda yer edinmiştir. 1950’li yıllarda özellikle Fransa olmak üzere giderek gelişmiş ve yayılmıştır. Bu türün amacı seyircinin yeni ufuklara yelken açmasını sağlamak ve düşünceden doğan tedirginliği onlara yaşatmaktır.
Absürt Tiyatro
Absürt Tiyatroda genellikle kahramanlar zavallı, aciz insanlardır. Olaylar arası bağ kurulmaz, mantığa aykırıdır. Var olan tüm kurallara karşı çıkmıştır. Verilen mesajlar her seyircide değişebilir. Bir olay anlatmaktan çok kahramanların psikolojik durumları ele alınır. Dekoru konudan bağımsız görür ve onu reddeder. Serim, düğüm, çözüm bölümleri bulunmaz. En önemli temsilcileri dünyada Samuel Beckett ve ülkemizde Güngör Dilmen’dir.
Melodrama
Hem sinema hem tiyatroda kullanılan bir türdür. Genellikle acıma duygusunu, karamsarlık hissini, korkunçluğu ve olağandışı olayları işler. 18.yüzyılda Fransa’da yaygınlaşmıştır. Bu oyunlarda genellikle bir müzik de vardır. Diyaloglar müzik eşliğinde seyirciye verilir. Pandomime ait öğeler de barındıran bu türde beden hareketler daha ön plandadır. Bireyi önemser ve devrimci özelliğe sahiptir.
Melodramada insanlar iyi ve kötü olarak ikiye ayrılmıştır. Hangi tarafın kazanacağı her zaman bellidir. Oyun oynanırken gülünç olaylar, trajediler, basmakalıp karakterler kullanılır. Bu basmakalıp karakterler bu türün en çok tercih ettiği figürlerdir. Bu türde iyiler kaybediyor gibi görünür ve işler sarpa sarar. Fakat oyunun sonunda bir kahraman çıkagelir. Tüm olaylar tatlıya bağlanır.