Bağırsak sağlığımız hepimiz için önemli bir konu ve maalesef yeterli bilgiye sahip değiliz. Bağırsak mikrobiyomumuz doğumdan hemen sonra oluşmaya başlar. Bu bakterilerin sindirim sistemine yerleştiği an demektir.
Bakteri denildiğinde aklınıza sadece kötü bakteriler gelmesin. Sizin vücut sağlığınız için çalışan, bağışıklığınızı güçlendiren, sindirim ve boşaltım sisteminiz için gerekli yararlı bakterilerde mevcut. Hatta biliyorsunuz ki son zamanlarda bağırsak sağlığının, beyin ve sinir sistemini de etkilediği bilimsel çalışmalarla ortaya çıkmıştır.
Yeni doğanlar için bağışıklık sistemini geliştirmek oldukça önemli. Erken dönemde bağırsak florasının bozulması ilerleyen zamanlarda oldukça kötü sonuçlar doğurabiliyor. Hatta normal doğumu üstün kılan özelliklerinden biridir daha sağlıklı bir flora oluşturması.
Bu bakterilerin büyük bir çoğunluğu kalın bağırsağımızda mevcuttur ve biz bu yararlı bakterileri genel olarak probiyotik adıyla biliyoruz. Bağırsağımızda bulunan bu bakterilerin %10-%20 kadarı diğer insanlarla benzer geri kalan beslenme ve yaşam şeklimizle doğru orantılı olarak değişiklik gösteriyor. Bağırsaklarımız vücudumuzda en çok araştırılan bölgelerden olsa da hala çözülemeyen ve araştırılan konular mevcut.
Şuan varılan sonuçlardan biri de lif oranı düşük, hayvansal yağ ve protein oranı yüksek batı tarzı beslenme bağırsak sağlığımızı kötü etkiliyor. Bunun aksine lif bakımından yüksek, kırmızı et bakımından düşük olan Akdeniz diyeti olarak adlandırılan beslenme şekli bağırsak sağlığımızı olumlu etkiliyor.
Toplum içerisinde kefir ve yoğurdu çok tüketirsem yeterli probiyotikleri alırım gibi yanlış bir algı mevcut. Ama maalesef öyle değil. Yoğurt, kefir, peynir vücudumuz için oldukça yararlı besinler elbette hatta içinde yararlı bakteriler de var fakat bu bakteriler yoğun mide asidi içinde canlı kalamıyor. Yani bağırsaklarınıza ulaşamadan ölüyor. Bu yüzden probiyotik kullanmanız gerekiyorsa bir uzmandan yardım almalısınız.