Birçoğumuzun bildiği gibi misyon kelimesinin sözlük anlamı görev demektir. Dünya genelinde kadına yüklenen misyonu incelediğimizdeyse kadınların; eş, anne ve bir yuvanın gerçek mimarı olduğunu görüyoruz aslında. Peki, sizce de sadece kadının gerçek misyonu sadece bu kadarla mı kalmalıdır?
Kadınlar İçin Eğitimin Önemi
Dünya genelinde kadınlar arasında yapılan araştırmalar eğitimli ya da kendini eğitmeyi başarmış kadınların topluma çok daha faydalı olduğu doğrultusunda. Zira çekirdek ailenin omurgası olan anneler eğitimli olduğunda çok daha bilinçli ve kaliteli toplumlar gelişiyor. Hiç çalışmayan bir kadını ele alalım örneğin. Bir anne motor gelişimindeki çocuğuyla günün 10 saatini bir arada geçirirken, okula giden diğer çocuğu ile de minimum 8 saatini bir arada geçiriyor. Bilinçli anneler bu süreci çocuklarıyla kaliteli ve eğitici bir tavır ile tüketirken eğitimsiz anneler ise bu konuda oldukça bilinçsiz zaman öldürebiliyor. Bir de işin ekonomik kısmı var elbette. Örneğin ekonomik özgürlüğünü kazanmış kadınlar hem evde, hem de toplumsal yaşamda çok daha özgüvenli. Ayrıca da çekirdek ailesinin içinde mükemmel bir rol model olmakta… Çalışan kadınlar hiçbir zaman ‘koca parası yemek’ gibi bir yaftalamayla karşılaşmadığı gibi ev +bir meslek dalında çalışıyor olduklarından kendilerini İron Man kadar güçlü hissedebiliyor.
Literatürde sıklıkla ‘hayat müşterektir’ vurgusu bir söylem halinde vurgulansa da dünya genelindeki kadınların ortak sıkıntısı hep aynı. Çünkü işler pratikte ve realitede böyle değil… Özellikle de çalışmayan kadınlar bu konuda hep aynı senaryoyu yaşadıklarından şikayetçi. Akşam menüsü, mutfak alış verişi, çocukların ihtiyaçları, okul hazırlıkları ev hanımlarının hiç değişmeyen ve eşlerinden yardım alamadıkları günlük rutini. Ama aktif olarak çalışan kadınlarda durum biraz daha iç açıcı. Çalışan kadınlar; her gün yeni yüzlerle tanışarak kültürel bilgi alış verişlerine girerken ofiste ve evde yaşadığı bu çift vardiya onları ezip geçmiyor zira çalışan kadın her daim kendini güçlü hissediyor.
Neden Çalışan ‘Baba’ Vurgusu Yok?
İşte ayrımcılığın dik alası burada da var. Toplumlarda her zaman çalışan baba değil de ‘çalışan anne’ vurgusu var bunun sebebiyse çocuk bakım misyonunun her zaman kadınlara yüklenen bir sorumluluk olması. Hatta hala daha ülkemizde çalışmak isteyen kadınlar; ‘ kadınlar yüzünden erkekler iş bulamıyor, çalışırsan çocuklarına doğru düzgün bakamazsın, kazandığın tüm paralar bakıcıya gider ya da çalışan kadınların çocuğu sürekli hastalanır hatta hamilelik süreci yüzünden kadınlar iş yerlerince tercih edilmez’ gibi engellerle karşı karşıya kalabiliyor
Oysa Avrupa parlamentosunda yer alan İtalyan kadın üye Licia Ronzulli’ yi anımsayalım, ufacık bebeğiyle parlamento oylamasına katılan bu kadın bebeğini parlamento binasında büyütmüştü. Bu da kadınların dünyadaki en değerli misyonerlerden olduğunu gözler önüne sermiyor mu sizce de? …